window.dataLayer = window.dataLayer || []; function gtag(){dataLayer.push(arguments);} gtag('js', new Date()); gtag('config', 'G-7CK834QGN6'); Broadcasting technologies via satellite internet cable: Deccal Geldi mi ?

Deccal Geldi mi ?

Tek gözlü olacak, dünyanın her yerinde insanların büyük bir ekseriyetini etkisi ve hükmü altına alacak, insanlık değerleri, vijdan, merhamet ve iyiliği kaldıracak ..
evlerinize kadar girerek, sizleri esir edip, tüm gerçekler ve değerleri ters yüz çevirip.. ayakları başa - başları ayağa getirerek ..
yanlışı doğru ! karayı ak ! maddeyi ilâh ! kurdu kuzu, cehennemi cennet ! gibi gösterecek ..
yer gök dahil herşeyi duyup görecek demişlerdi.

Tam da dedikleri gibi oldu !

Artık.. tüm dünya; onun ekseninde dönmekte, insanların ezici bir çoğunluğunu hakimiyeti altında tutarak gündemi, doğruyu yanlışı, akı karayı, kurdu kuzuyu o tayin etmekte.. tek gözüyle herşeyi görüp duyup bilerek bizleri o yönetmekte.

Sabah kalkınca en önce ona bakıyor, işlerimizi onunla yapıyor, eğlencemizi.. iletişimimizi onunla karşılıyor, evimiz de dahil çoluk çocuk.. onun karşısında ve gözünün içine bakarak yaşıyoruz.
Sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, gecemiz gündüzümüz onun renkli ve cezbedici dünyasında geçiyor.

Deccal Geldi !


Teknoloji ve medya kılıfına bürünerek, yazılımlar, donanımlar ve siber savaş aygıtlarıyla desteklenerek ..yeryüzü üzerinde görmediği bir delik, duymadığı bir fısıltı, izleyip kaydetmediği bir iletişim yok.

Genelkurmayların kozmik odalarından, hükümetlerin, istihbarat kurumlarının, güvenlik güçlerinin özel toplantılarından, politikacıların yatak odalarından bile duyduklarını, izlediklerini arada bir dinletip göstererek gücünü kudretini, her zaman, her yerde, herşeyi görüp duyduğunu da ispatlıyor bizlere.

Telekomünikasyon ve internet sunucu merkezlerindeki switchlerin içindeki chiplere gömülü özel yönlendirme yazılımları ile,

okyanus diplerinde .. ülkeler arasında çekili fiberoptik haberleşme kablolarının üzerlerinde ve bağlantı aparatlarındaki cihazlarla,
mobil telefon şebekelerinde oluşturulan sanal hücre sistemleriyle, alışveriş ve ödeme sistemlerinde kullandığımız kredi kartlarıyla ..
izleyip, kaydedip, konum belirleyip kontrol ediyor bizleri.

Salonlarımızdaki büyük ekran smart televizyonlarımız, bilgisayarlarımız, notbuklarımız, phonelerimiz, androidlerimizdeki bizden habersiz aktif olarak çalışan aplikasyon ve yazılımlarla .. güvenlik kameraları, monitörlerimiz, dünya çevresinde tespih taneleri gibi yan yana dizili yakın gözlem ve GPS uydularıyla, şehir ve kasabalarımızdaki yerini bile bilmediğimiz yüzlerce mobeselerle, birçoğu kamufle edilmekte olan baz istasyonları, yüksek çözünürlüklü kamera takılı İHAları ve droneleriyle; her an onunla birlikteyiz.

Telefonların sms-lerinden, sosyal medya portallarından 'hayırlı cumalar, hayırlı kandiller.. mesajlarıyla sevaba girerek cennete gidilebileceğini bile empoze etti !

Kimileri onun dünya çapında duyulacak gürültülü ve şatafatlı bir törenle gökten ineceğini zannetti ?
Kimileri televizyon akşam ana haber bülteninde, flash flash anonsuyla geldiğinin naklen yayınlanacağını bekledi ?

Ama o ! sessizce, adım adım ilerleyerek, etki alanını ve yeteneklerini geliştirerek, kapitalizmin sürekli ihtiyaç duyduğu askeri teknoloji, haberleşme, izleme, gözleme, kaydetme sistemlerini kullanarak,
askeri alanda kullanıp geliştirdiği yeteneklerini daha sonra da paraya çevirmek için günlük hayata uygulayarak yavaşça ve derinden geldi.

Deccal geldi !
Ve büyük bir çoğunluğumuz onun renkli eğlenceli, 9 taksitli, medyatik, cezbedici sahte - çakma cennetinde ! yaşıyoruz.

''Balık Derya içinde Yaşar, Deryayı Bilmez'' ata sözündeki gibi;
deccaliyetin hüküm sürdüğü bir çağ ve boyutta yaşamakta olup !
ne olduğundan habersiz .. bakıp ta görmeyen, duyup ta işidmeyen ..
anlayamadığını, idrâk edemediğini .. inkâr eden !
boyunları ekranlara eğili, bilinçleri eğlenceli medyatik görüntü ve sesli veri akışlarıyla kilitlenmiş ..
insan görünümlü, android işlemcili zombileşmiş insanımsılar nesline mi evriliyoruz ?